ATİNA - YUNANİSTAN

Yunanistan'ın başkenti Atina, Yunanistan’ın en büyük şehri.
Dünyanın en eski şehirlerinden birini keşfetmek için 3.500 yıllık tarihiyle Atina (eski adıyla Athenai)  Atina çok özel bir şehir, İstanbul Atatürk Havalimanı ya da Sabiha Gökçen Havalimanı Atina Havaalanı – Elefterios Venizelos Uluslararası Havalimanı (Athens International Airport) olan yolculuğun uçuş süresi ortalama 2 saat 30 dakika sürüyor. Aegean Airlines (Yunanistan Havayolları), Türk Hava Yolları, Anadolu Jet, Sunexpress,  Pegasus Hava Yolları, çok rahat seyahatinizi planlayabilirsiniz. Atina'ya indiğinizde ''Ders kitaplarında gördüklerinizi gerçekten görmeye hazır mısınız?'' cümlesini görmeye hazır olun.
İmparatorluklara ev sahipliği yapan ve günümüzde Yunanistan’ın başkenti olan bu şehir, bin yıllardan bu yana bir ticaret merkezi olmasıyla da biliniyor. Aynı nedenle, sayısız kültürün izlerini bünyesinde barındırıyor. Her yerde görebileceğiniz sanat eserleri ve tarihi dokusu, kültür yolculuğu için ideal bir şehir. UNESCO Dünya Miraslar listesine giren pek çok yapı ve esere ev sahipliği yapan Atina, bu nedenle Avrupa’nın kültür başkentlerinden biri sayılıyor.Atina' da Agora, Zeus Tapınagı Parlemento Binası, Syntagma – Omonia Meydanları, Cumhurbaşkanlığı Sarayı Başbakanlık Konutu, Tarihi Olimpiyat Stadyumu, Panepistimiou bulvarları, Ulusal Kütüphane ve Akademi üniversitesi görülecek yerler arasındadır. Dünya tarihinin en meşhur sit alanlarından biri olan Acropolis, Corinth Kanalı, Pire, Paşa Limanı, Alimos, Faliro semtlerini de gezmenizi öneriyorum. Atina için 3 gün yeterli olacaktır.Helenistik ve Roma dönemlerinde yabancı hükümdarların gelişimine büyük katkı sağladığı Atina, tarihin en ünlü arkeolojik sit alanlarına sahiptir. Bir zamanlar Osmanlı hakimiyeti altında olan şehirde Türk kültürüne ait izlere sıkça rastlamak mümkün.

Akrapolis Müzesi Atina' ya geldiğinizde görmeniz gereken en önemli yerlerden. Buraya uğramadan Atina'yı gezdim demeyin. Tarihi eserler üzerine inşa edilmiş bir bina. Kesinlikle görmeniz gereken bir yer..Atina’nın tam merkezinde, deniz seviyesinden 150 metre yükseklikte yer alıyor. Mimar Bernard Tschumi tarafından inşa edilen Akropolis Müzesi, Atina'da görmeniz gereken müzelerden biridir. Akropolis Antik Kenti'nde çıkartılan arkeolojik eserlerin sergilendiği müze, Dionysíou Areopagítou Sokağı'ndadır.  Eski dönemlerde kale ve tapınak olarak kullanılan yapının adı `yüksekteki yer’ manasına geliyor.Atina'nın Acropoli semtinde yeni inşa edilen binada üç kat üzerine modern dizayn edilmiş bir müze. Önemli kısmı replika yani kopya eserlerden oluşuyor. Bir kısmının asıllarının ise İngiltere'de olduğu söyleniyor. İlk kat eserlerinin fotoğraf izni yok. Atina' da mutlaka görülmesi gereken tarihi eserlerin topluca bulunduğu en önemli müzelerden birisi. Çok iyi düşünülerek ve tasarlanarak yapılmış bir müze. İçerideki eserlere bakınca insan gerçekten hayret ediyor. Tek tek incelemek istediğinizde yaklaşık 2 saatinizi ayırmanız  gerekiyor. Modern görünümlü müze Akrapolis tapınağının yanında tapınak gezildikten sonra buraya aynı biletle girilebilirsiniz. Gitmeden önce biraz araştırma yapmanızda fayda var. Ama isterseniz ekstra olarak 10-12€ ücret  öderseniz İngilizce olarak rehberler bilgi veriyor. Giriş ücreti 5 Euro.

Partenon, Akropolis'in en önemli binası ve Akropolis deyince pek çok kişinin aklına bu eser geliyor. Tarih boyunca savaşlardan ve yangınlardan zarar görmüş.  Atina' nın merkezindeki tepede Acropolis'e çıktığınızda harika eseri, Partenon' u da göreceksiniz. 7.000 yıldan beri yerleşim yeri olan, Acropolis’ in Son Tunç çağında kale olarak yapılmış,  daha sonra MÖ 1000 li yıllarda gelişmeye başlayan, MÖ 6.yy’ da en parlak dönemini yaşayan ve bu dönemde Parthenon’ un bulunduğu yere Hekatombedon olarak bilinen Athena Tapınağı yapılmış.

Acropolis'in etrafını çevreleyen Plaka, Monastiraki ve Psirri semtlerinde daracık sokaklarda dolaşmak gayet güzel. Sindagma Meydanına geldiğinizde mutlaka Atina' nın ulusal bahçesini gezin ve nefes alın. 1839 yılında tasarlanmış olan bahçeler ilk park-botanik olarak şekillendirilmiş. İon stilinde birçok heykel, sütun, çeşmeyi göreceğiniz devasa park gerçekten çok sıra dışı. Zapion bahçeleriyle 288 kilometrekare alanı kaplıyor. Avustralya, Amerika, Güney Afrika ve Çin’den getirilmiş 7000 ağaç ve bitki bulunuyor. Yaklaşık 7000 ağaç ve on bin kadar 520 çeşit bitki var. Düşünebiliyor musunuz 1845 yılından kalma meşe ağaçlarıyla kaplı. Ağaca önem. Bu güne kadar birçok park gezdim, Singapur Garden Bay, Amsterdam Vondelpark, Paris Boulogne, Paris Jardin Tuileries, Bangkok Lumphini, Hollanda Keukenhof gibi önemli parkları dolaştım en ilginçlerinden diyebilirim. Neyle karşılaşacağınızı kestiremiyorsunuz. Birden karşınıza İon esintileri çıkabiliyor.

Birden bire güneş saati ile karşılaşabilir, şahane köprülerden geçebilir, çok güzel gölde ördeklere, sazan balıklarına yemek verebilirsiniz. Özellikle en önemli çeşmesi Boubounistra mutlaka görülmeli. 

Atina'nın da her şehirde olduğu gibi dolup taşan meydanı Monastiraki var. Her yol Monastraki' ye çıkar..Atina'da alışveriş, her şey satın almak için en iyi yerlerden biri Monastiraki' deki Bit Pazarı tercih edilen aktivitelerden biri. Monastiraki' de kuyumcular, takı dükkanları, hediyelik eşya dükkanları ile Kapalıçarşı ya benziyor..Ben Akropolis'e, Syntagma Meydanı'na, Monastiraki'ye, Ermou'ya yürüme mesafesinde olan Plaka Hotel' de kaldım gayet güzel bir işletme. Rahat, merkezi, hizmeti ve fiyatı gayet güzel. Öneririm.
Monastiraki' nin tam ortasında Cistaraki Camii (1759) ismini şehri yöneten Osmanlı valisinden almış, geçmişte ise Kato Sintrivaniu (alt çeşme camisi) olarak bilinen caminin üzerinden Heridan nehri akıyormuş. 1915 yılında yapılan restorasyondan sonra el yapımı eşyalar müzesi olarak kullanılıyor. İbadete açık cami bulunmayan tek Avrupa başkenti olma özelliği taşıyan Atina'da, Osmanlı döneminden kalan iki cami turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Atina'da yaşayan Müslümanlar camilerin ibadete açılmasını isterken, iki Osmanlı eseri müze olarak kullanılıyor. On binlerce Müslümanın yaşadığı Atina'da, kentin en önemli tarihi merkezi Akropolis'in eteklerinde iki Osmanlı Camisi bulunuyor. Müze olarak kullanılan Fethiye ve Cistaraki camileri görülmesi gereken yerler arasında. 

Hele Plaka sokaklarında kendinizi kaybedebilirsiniz. Rengarenk sıra dışı sokaklarda rum tavernalarında güzel mi güzel yemekler yiyebilir, bir çok resim çekebilirsiniz. Her kapının eminim ki bir hikayesi var.