KASTAMONU



Kastamonu - Safranbolu seyahatimde gezdiğim, gördüğüm İstiklâl Savaşı sırasında en çok şehit veren illerden biri olmanın yanı sıra, ordunun silâh, cephane ihtiyacının nakledildiği İstanbul-İnebolu-Ankara güzergâhının güvenliğini de sağlamış, Çanakkale Savaşları ile birlikte Milli Mücadele’de de çok önemli rol oynayan Kastamonu, bu savaşın kazanılmasında önemli bir etken olan İnebolu-Ankara lojistik hattında, İnebolu mavnacılarından başlayarak, kağnı kollarını çeken Şerife Bacılar, Halime Çavuşlar, Necibe Nineler ve 10 Aralık 1919 tarihinde Anadolu’nun ilk kadınlar mitingini yapan kadınlarına kadar anıtsallaşan isimlere ve efsaneleşen olaylara imza atmış. Millî Mücadele'nin destekçisi olmuş. Ordunun lojistik ihtiyaçlarını karşılamış tarihi ve coğrafi bakımından enteresan bir şehir.

Bir çok külliye, cami, müze bulunmasının sebebi de Kastamonu' nun en eski yerleşim yerlerinden biri olması. Tarih öncesi çağlara ait bir çok kalıntı bulunmuş. Ayrıca tabi ki bilindiği gibi 23 Ağustos 1925 tarihinde Mustafa Kemal Atatürk şapka devrimini Kastamonu' da ilan etmiş.



Yakup Ağa Külliyesi, Kastamonu şehir merkezinde, şehre hakim tepe üzerinde kurulmuştur. Cami, medreseler, sıbyan mektebi ve aşevi ile önemli külliyelerden birisidir.
Cami, M.1547 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın Kilerci başı Yakup Ağa tarafından inşa ettirilmiştir. Ahşap işli kapı kanatları ve kesme taş tekniğinin olgunluğu ile dikkat çekicidir. Medrese yapısı külliyenin bir bölümünü teşkil etmektedir. Medresenin ön kısmında sütunlu ve kemerli avlusu vardır.
Aşevi, kuzeyinde bulunmaktadır. Aşevi bitişiğinde, önü revaklı, üzeri kubbeli odalar sıralanmaktadır. Küçük ebatlı sıbyan mektebi, döneminin özelliklerini yansıtmaktadır.

Şeyh Şaban-ı Veli Külliyesi, İlimiz Hanönü ilçesi Çakırçayı Köyü, Cimdar Mahallesinde M.1471 yılında doğmuştur. Doğmadan önce babasını, üç yasında iken de annesini kaybetmiştir. Şaban Efendiyi hayırsever bir hanım himayesine alarak tahsil yaptırmış ve tamamlaması için İstanbul’a göndermiştir. İstanbul’da gerekli ilimler tamamlandığında; hocalarınca icazetnamesi verilerek ilim neşrine müsaade edilmiştir. Kastamonu’ya dönerken Bolu’da Şeyh Hayreddin Tokadi Hazretlerini ziyaret etmiş, burada on iki yıl kalarak olgunluğa erişmiştir. Kastamonu’ya geldiğinde, önce Hisarardı Semtindeki Cemalettin Mescidi avlusunda daha sonra Seyid Sünneti Mescidinde kalmış, bu sırada halk tarafından tanınmaya ve anlaşılmaya başlamıştır.
Halveti Tarikatının Şabaniye kolunun kurucusu Şaban Efendi, dostlarınca Honsalar Camisine davet edilmiştir. Bir süre sonra burası yanınca, Eyüp Halife tarafından Seyyid Sünneti Mescidine yakın bir ev bağışlanmıştır. Hayatta iken, kendisi ve şeyhleri için vakıfname hazırlatmıştır.
Cami kıble duvarının önünde Seyyid Sünneti Efendinin (vefatı H.864-M.1469) kabri, dergah çevresinde de ulamadan, ricalden medfun olanların kabirleri bulunmaktadır. Külliyenin kuzey tarafında yer alan iki büyük konak, güzel sivil yapı örneklerindendir. Cami tarafında yer alan konak, Vakfınca restorasyonu yapılarak müze olarak hizmete açılmıştır. Kastamonu'ya gelmişken mutlaka ziyaret edin. Türbede bulunan müzeyi ziyaret etmeden geçmeyin. İçeride sizi çok şaşırtacak belki de başka yerlerde görmediğiniz eşyalar var. Asa suyundan (zemzem suyuyla nerdeyse aynı) mutlaka için. Karşıdaki hediyelik eşya dükkanından güzel yemeniler alırken su doldurmak için de minik bidonlar satılıyor istediğiniz kadar alıp içebilirsiniz.
Doğu yönündeki diğer konak da sergi salonu olarak kullanılmaktadır. Türbe yanında incecik akan Asa Suyu, berrak ve hafif sudur. Zemzem Suyu tadında olduğundan, halk ve ziyaretçiler tarafından şifalı olduğu inancı mevcuttur.













Kastamonu Kalesi; şehrin sembol anıtlarından biri. Batı yakasında, tabi kayalık arazi üzerinde kurulmuş. Saat kulesinin karşı cephesinden ve biraz daha yüksek bir noktadan tüm şehri tepeden görmek isteyenlere için önemli bir yer. Çok yakın bir noktaya kadar araç ile ulaşım mümkün olup kısa bir yürüyüş sonrası kalenin burçlarına ulaşılıyor. Taksi ile 10 TL ye çıkabilirsiniz biz öyle yaptık inerken çok kolay. Hem de geze geze Maden Dede Türbesine kadar iniyorsunuz. 12. Yüzyılda Bizans döneminde Komnenoslar Sülalesi tarafından ilk inşası yapılmış.
112 metre yükseklikteki tepe üzerindeki kalenin, iç kale Bizans yapısı iken, günümüzde görülen kule ve burçlar Çandaroğulları ve Osmanlı döneminde yapılmıştır. Güneyden kuzeye 155 metre uzunluğunda, batıya 30–50 metre genişliğinde. Taş döşeme ile yapılmış olan kalede; ahşap hatıllar da kullanılmış olup, 15 büyük kule ve burç ile güvenlik sistemi desteklenmiştir. Üst orta kesimindeki dehliz şeklindeki merdivenli yol, Kale Kapısı semtinde dış sura yeraltından ulaşmaktadır. Döneminde dıştan erzak ve malzeme alımını sağlamıştır. 





Kastamonu da hüküm süren dört Ata Bey’den hangisinin yaptırdığı kesin bilinmemekle beraber, Muzaffer Yavlak Arslan zamanında yaptırılmış olması kuvvetli ihtimaldir.
Cami kitabesinden M.1273 yılında inşa edildiği anlaşılmaktadır. Fetih Camisi olup, yerinde bulunan bir başka dini yapı camiye dönüştürülmüştür. Kesme ve moloz taştan yapılmış olup, ahşap direkli, ahşap tavanlıdır. Giriş kapısından mihraba doğru sıralanan ahşap direklerden dolayı Kırk Direkli Cami de denilmektedir. Türbe; cami kıble duvarının doğusuna bitişiktir. Moloz taştan harçla sekiz köşeli yapılmıştır. Dış cephesi yuvarlak olup, tuğlalardan süslemeli vaziyette kaplamalıdır.
Sırlı olduğu anlaşılan tuğlaların sırları bozulmuştur. İçerde üç adet sanduka vardır. Büyük olanı Atabey’in yanındaki, kızı, onun yanındaki de Şehit Kırkkızlar’dan biri olduğu söylenir. Cami ile türbe geçişi arasında bulunan beş sandukanın kimlere ait olduğu belli değildir.




Osmanlı Devletinin ilk belediye teşkilatlarından birisi 1868 yılında kurulan Kastamonu Belediyesidir. Bugün restore edilen özel şirket tarafından Osmanlı Sarayı adıyla ve otel restoran olarak işletilen bina, 1921 yılında inşaatına başlanan , esnaf ve tüccarların desteğiyle 1924 yılında tamamlanan eski belediye hizmet binasıdır. Binanın mülkiyeti halen Kastamonu Belediyesine aittir.






Kale Kapısı mevkiinde Kümbet Sokağında bulunmaktadır. Alt katta beş sanduka vardır. Ortadaki zat Aşıklı Sultan; halk tabiriyle Yanık Evliyadır.
M.1116 tarihinde, Selçuklular Kaleyi Bizanslılar dan almak için savaşırken Türk kuvvetleri komutanı Aşıklı Sultan okla vurulup, şehit olur. Öldüğü yere defnedildiği ve oraya türbenin Çobanlar veya Candaroğulları’nın ilk devirlerinde inşa edildiği zannedilmektedir.
Solundaki kabir; şehitlerden bir kişi, ikincisi Mağripli Mehmet Ağa’dır. Sağında 4. Ve 5. Lahitlerin kimlere ait olduğu bilinmemektedir.

Candaroğulları Beyliğinin son hükümdarı İsmaıl Bey tarafından M .1441-1460  yılları arasında yaptırılmıştır. Beyliğin gücünü, görkemini ve sanat anlayışını yansıtır. Hanın tonozlarının üzeri kurşunla kaplı olduğu için halk arasında Kurşunlu Han olarak bilinir. Vakıflar mülkiyetinde olup özel şirket tarafından otel ve restoran olarak işletilmektedir.
Şehrin merkezinde bulunan Nasrullah Külliyesi, cami, medrese ve köprüsü ile sembol yapılardandır.
Cami ve köprüsü M.1506 yılında Nasrullah Kadı isimli bir hayırsever tarafından yaptırılmıştır. Cami, döneminin yapı özelliklerini taşımaktadır.
Milli Şairimiz Mehmet Akif  Ersoy , Milli Mücadeleyi destekleyen konuşmalarını burada yapmıştır. Köprü dört gözlü iken bir gözü 1961 yılında imar çalışmalarında yıkılmıştır. Şadırvanlar Nasrullah Kadı tarafından yaptırılmış, üzerindeki yapı ise M.1752 yılında Bedii adında bir hayırsever tarafından tamamlanmıştır.
Kesme ve moloz taştan inşa edilen iki bölüm halindeki yapını üzerini iki kubbe örtmektedir. Kaliteli kesme taştan şadırvan cepheleri süsleme işli olup, ortalarında birer fıskiyesi bulunmaktadır. İl  Merkezinde bulunan Candaroğulları ve Osmanlı Dönemine ait medreselerde onarım ve restorasyon yapılarak bu eserler turizm amaçlı değerlendirilmektedir.
Nasrullah Meydanında, Nasrullah Camii’nin kıble tarafında bulunan Münire Medresesi  1746  yılında Reis-ül Küttab Hacı Mustafa Efendi tarafından yaptırılmıştır.
Her biri 10-12 öğrenciyi barındıracak 23 odası mevcuttur. Uzun yıllar Vakıflar öğrenci yurdu olarak kullanılan yapı 1999 yılında restorasyonu yapılarak turizm amaçlı el sanatları çarşısına dönüştürülmüştür







Kastamonu Valiliği Anıt Yaptırma Komitesince, 1985 – 1990 yılları arasında, Prof. Dr. Heykeltıraş Tankut Öktem’ e yaptırılmıştır. Anıtın toplam yüksekliği 12 metredir. 
30 Temmuz 1990 tarihinde açılışı yapılmıştır.İlin en büyük meydanında inşa edilen anıt üç bölümden oluşmaktadır. Önde, Kurtuluş Savaşı’ nda Türk kadının kahramanlığının simgesi haline gelen Şerife Bacı, ardında ise Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Türk Toplumunu ifade eden figürler yer almaktadır. Son bölümde de Kuva-i Milliye güçleri ve halk temsil edilmektedir.













Kastamonu Valiliği tarafından 2008 yılında açılan komplekste Cumhuriyet Evi, Şapka Müzesi, Dantel Müzesi, Atatürk Sergi Salonu, Bebekevi ve Resim Galerisi bulunuyor.




Kastamonu' da sadece tarihle ilgili yerler değil doğa ile ilgili de gezip görebileceğiniz adrenalin yaşayabileceğiniz bir çok yer var. Küre Dağları Milli Parkı, Ilgaz Dağı, Ilıca Şelalesi, Valla Kanyonu mutlak görmeniz gereken yerlerden. Valla Kanyonu; uzun yürüyüş konusunda sıkıntınız yoksa dünyanın 2. en derin kanyonu, bir doğa harikası. Uzunluğu 12 kilometre Uşak' ta bulunan 73 kilometrelik dünyanın 2. büyük kanyonundan sonra küçük görünse de derinlik bakımından ikinciliği kapmış durumda. Pınarbaşı ilçesinden başlayıp Cide' ye doğru 12 kilometrelik kanyonun derinli 800-1200 metre arasında.Yeşillikler arasından altın gibi parlayan Valla Kanyonu, kendine güvenen özellikle Maceraperest dağcıların görmesi gereken ender bölgelerden biri.  Valla Kanyonu Küre Dağları'nda gezilebilecek görülebilecek güzel 5-6 parkurdan biri.



Sonbaharda Yeşil, kahverengi ve sarının değişik tonlarından oluşan renk armonisi Kanyona ayrı bir güzellik katıyor. Muhteşem manzara. Seyir noktasındaki terastan çevreye bakabilir ve birbirinden güzel vadi fotoğrafları çekebilirsiniz. Küre Dağları Milli Parkı içinde yer alan Valla Kanyonu ülkemizin ve dünyanın en önemli, fakat nedense pek bilinmeyen kanyonlarından biri. Turizm yetersizliğimiz her yerde kendini göstermekte.


Ilıca Şelalesi; Ilıca köyüne 12 kilometre uzaklıkta olan şelale de görülmesi gereken yerler arasında bu doğal oluşumda 10 metre yükseklikten küçük bir göle akmakta.

Ilgaz Dağı Milli Parkı kış sporları meraklıları için çok önemli bir yer. İki adet kayak pisti var. Mutlaka yaz- kış gitmelisiniz doğa harikası.

Konaklama yapabileceğiniz bir kaç öneri;
Uğurlu Konakları

Hisarardı Mah. Şeyh Şabanı Veli Cad. No:47 D:51 Akmescit, Kastamonu


Konak otel olan Kastamonu' da rahat edebileceğiniz yerlerden. Odalar gayet büyük ve tertemiz. Yemekleri leziz. Bahçesinde güzel bir kahvaltı edebileceğiniz huzur bulacağınız bir konak otel.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOLLANDA'DA TÜRK RESTORANLARI

YUNANİSTAN - RODOS ADASI

COMO GÖLÜ ve KÖYLERİ