GALATA - İSTANBUL
Cenevizliler 1303 ve 1352 yılları arasında Venediklilerin kendilerine baskı yaptığını iddia ederek “Galata Surları” nı inşa etmişler. Azap Kapı Şişhane’den Tophane’ye kadar bir alanı çevrelemişler. Cenevizlilere ait birçok yapıya rastlamak mümkün.
Genovalılar tarafından yapılan kule, Osmanlı ve Bizanslılar tarafından restore edilmiş. İstanbul' u 360 derece izleyebileceğiniz kule tarihi yarımada manzarasıyla herkesi büyülüyor. Serdar-ı Ekrem Caddesi sanat, moda ve yemek üçlüsünü bir araya getiriyor. Birçok ünlü isme ev sahipliği yapan Serdar-ı Ekrem Sokak’taki Doğan Apartmanı, İstanbul’da yaşayan özel isimlerin vazgeçemediği bir yapı... İstanbul’un ilk apartmanlarından olan Doğan Aparmanı, 1890’larda Belçikalı Helbig ailesi inşa ettirmiş, 1919’a kadar bina Helbig Apartmanı olarak bilinmiş, yapı döneminin seçkinleri; Levantenler, Yahudi ve Rumlar için kiralık konut olarak tasarlanmış, 1919’da açık artırmayla Osmanlı uyruklu Mair de Botton’ a satıldı. Adı da Botton Han olarak değiştirilmiş Çok sayıda kiralık küçük dükkan ve işletmenin bulunduğu bina 1929’da borçlanma nedeniyle ipotek edildi ve Victoria Han oldu. 1942 yılına bina Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu Kazım Taşkent’in sahibi olduğu Doğan Sigorta’ya satıldı ve bugünkü adını almış. Avlu sistemi ile yapılmış olan bina yıllardır hayranım..
Yerli ve yabancı turistler tarafından İstanbul’ da en çok tercih edilen gezilecek yerlerden olan Galata Kulesi, 2013 yılında Unesco tarafından Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edilmiş. Galata Kulesi yüksekliği 69,90 mt ve üst katlara çıkmak için kullanılan bir adet asansör var. Kule deniz seviyesinden 140 metre yükseklikte bulunuyor. Çapı 8,95 metre, duvar kanlığı ise 3,75 metre. Kulenin ağırlığı 10 bin ton. Kaldırmak isterseniz buyrun. Son iki katı çıkmak için oldukça dar merdivenleri kullanmak zorundasınız. Son katta seyir terası, kafe ve restoran bulunuyor. Galata Kulesi her gün 09:00 ile 19:00 arasında ziyaretçilere açık. Giriş ücreti maalesef yerli turistler için 10.- TL yabancı turistler için 20.-TL.
Galata Kulesi’ ne metro ile Yenikapı - Hacıosman Şişhane durağında indiğinizde İstanbul Kültür Sanat Vakfına ait binanın yanından girerek yolu takip ettiğinizde tam karşınıza çıkıyor.Taksim’ den gelecek olanlar tünele doğru yürürken metronun bulunduğu sokağı geçtikten sonraki ilk sokaktan Karaköy’ e doğru 400-500 metre yürüyerek Galata Kulesine ulaşabilir siniz. Deniz yolu ile gelecek olanlar ise Eminönü ve Karaköy ‘den Bankalar caddesine doğru yürüyerek biraz dik bir yoldan yukarı çıkmaları gerekecektir.



Galata Kulesi 1348 yılında Ceneviz kolonisi tarafından yapılarak ismi İsa Kulesi olmuş, İstanbul’un fethinden sonra 29 Mayıs 1453 Fatih Sultan Mehmet’e takdim edilerek Osmanlı’ya geçmiş, Yangın kulesi olarak Galata Kulesi bir kez yanmış tadilat görmüş sonra IV. Murat zamanında 17. yy da Osmanlı Türk bilgini Hazerfen Ahmet Çelebi el yapımı kanatları ile kanatlarının dayanıklılık derecesini saptamak üzere Okmeydanı'nda deneyler yapmış, İstanbul halkının gözleri önünde, Galata kulesinden kendisini boşluğa bırakmış, rüzgardan faydalanarak yani uçarak Boğazı aşmış ve Üsküdar semtinde Doğancılar Meydanı'na inmiş. İlk uçan bilim adamı olarak tarihe geçmiş.
Galata Kulesi şimdilerde restoran ve şehir izleme kulesi olarak kullanılıyor. Galat Kulesi seyir terası için uzuunn bir kuyruktan ve yaklaşık 1 saat bekledikten sonra İstanbul' u 360 dereceye görebileceğiniz bir manzarayla karşılaşıyorsunuz.
GALATA KULESİ
6 Haziran 1973
Pırıl pırıl bir yaz günüydü
Aydınlıktı, güzeldi dünya
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında
Bütün umutlarıyla birlikte
Paramparça oldu
Bir adam benim oğlumdu...
Gencecikti Vedat
Işıl ışıldı gözleri
İçi
Bütün insanlar için sevgiyle doluydu
Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün
Zaman durdu
Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
“Açarken ufkunda güller alevden”
Çıktı, her günkü gibi gülerek evden
Kimseye belli etmedi içindeki yangını
Yürüdü, kendinden emin
Sonsuzluğa doğru
Galata Kulesi’nde bekliyordu ecel
Bir fincan kahve, bir kadeh konyak
Ölüm yolcusunun son arzusu buydu
Bir adam düştü Galata Kulesi’nden
Bu adam benim oğlumdu
Küçüktü bir zaman
Kucağıma alır ninniler söylerdim ona
“Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni”
Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat
6 Haziran 1973
Galata Kulesi’nden bir adam attı kendini
Bu nankör insanlara
Bu kalleş dünyaya inat
Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona
“Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Vedat”...
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Yorumlar
Yorum Gönder