- İTALYA


''Gladyatörlerin Dünyası'' Roma. Daha önce bahsettiğim gibi İtalya 16 bölgeden oluşuyor, Roma' da Lazio bölgesinin ve İtalya' nın başkenti.
2500 yıllık geçmişi, sarayları, bahçeleri, çeşmeleri, kiliseleri ile Roma Avrupa’nın en çok gezilen 3’üncü, dünyanın ise 11’inci şehri. Roma, tarihteki en büyük imparatorluklarından biri olan Roma İmparatorluğu’nun da başkenti ve çıkış noktası. Kolezyum her yıl yaklaşık 4 milyon kişi tarafından geziliyor. akın akın insanlar her bölgede görecekseniz, dini, tarihi, sanat ve alışveriş amacıyla o kadar kalabalık ki hele de yaz aylarında inanılmaz. Ben Temmuz' da Bolonya' dan gittim ve tekrar tekrar tekrar gitmeyi çok istiyorum. Zaten ben her şehre en az 2-3 gitmeyi seviyorum çünkü yaşamak gerekiyor şehrin kokusunu hissetmek, kurallarını öğrenmek, özelliklerini, güzelliklerini görmek için.
Roma' da  7 tepe üzerinde şahane bir şehir ve Tiber Nehri şehri ikiye ayırıyor çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi şehirler nehirlerin sağ ve sol taraflarında oluşmuş, Prag, Paris, Roma, Verona gibi şehirlerde gördüğüm gibi antik ve tarihi bölgeler nehrin bir tarafında, Vatikan ise diğer tarafta yer alıyor. Vatikan Roma sınırları içinde, kendine ait yönetimi, bayrağı ve parası olan bağımsız bir devlet aslında ve bir milyar katoliğin Papa tarafından kontrol edildiği merkez.


Roma' yı her önemli şehirde olduğu gibi 3-4 gün değil bence en az 7 günlük zaman ayırmak gerekiyor. Yakınlarında bir çok yeri de ziyaret edebilirsiniz. Ben bu seyahatimde miss kokulu Nemi Köyü ve Papa' nın yazlığı olarak bilinen Gandolfo Köyü' ne de uğradım, iyi ki de görmüşüm inanılmaz güzellikte saflıkta yerler mutlaka öneriyorum. Nemi Köyü' de bu çok koşturmalı, telaşlı ve yorucu bir ziyaret olur.
Roma sahip olduğu tarihi ve kültürel miras ile gelenlere eğlenceli bir gezi imkanı verir. Geziye ilk başlanacak yer Antik Roma olmalı. Yani Kolezyum ve çevresi. Gezinin ikinci adımı Roma’nın merkezi olmalı. Burada Pantheon, Piazzo Navona, Trevi Çeşmesi, İspanyol Merdivenleri görülecek yerler. Gezinin son adımı ise Vatikan olmalı.
Ama daha ilk adımda şehri genel olarak tanımak için, üstü açık bir otobüs ile tura başlamanızda yarar var.




Trevi Çeşmesi ya da daha bilinen adıyla Aşk Çeşmesi şehrin en güzel yerlerinden biri.
Roma dendiğinde ilk akla gelenlerden. roma Poli Sarayının tam yanında üç yolun
birleştirdiği yerde Trevi italyancaEğer bir dilek tutar ve çeşmeye sırtınızı dönerek
bir bozuk para atarsanız Roma’ya tekrar geleceğinize, iki bozuk para atarsanız güzel bir Roma’lı kıza aşık olacağınıza, üç bozuk atarsanız Roma’da birisi ile evleneceğinize inanılır. Rivayet böyle. Bu arada ilginçtir ki, çeşmeye atılan paraların toplamı günde 3000 Euro’yu buluyormuş. Ancak bu para belediye tarafından ihtiyacı olanlara dağıtılıyormuş.
Ah ah..Aşk Çeşmesi’ne bir de gece gitmelisiniz. Renkli gece ışıklandırmaları görülmeye değer.

Roma’yı gezmek için ilkbahar ve sonbahar ayları en uygun zamanlar. Yazın Roma
çok sıcak ve kalabalık olduğundan rahat gezmek zor olur.
Rahatça dolaşmak ve bazı indirim ve kolaylıklardan yararlanmak için Roma Pass alınmanızı öneririm. Şehir içi ulaşımı bedava yapıyorsunuz bu da gerçekten çok büyük bir kolaylık.
İlk iki müze girişine de ücret ödemiyorsunuz.
Ben her seyahatimde hop on hop off larla şehri gezmeye başlarım, gezilecek ve görülecek yerler ve aralarındaki uzaklıkları  belirlerim ve rotamı da zaten hazırlamış olduğumdan
daha kolay oluyor. 26 Euro dan başlayan fiyatlarla tüm Roma' yı kolay ve eğlenceli
bir şekilde gezebiliyorsunuz.
Sabah başladığınız turda mutlaka öğlen için spagetti veya pizza yemek, öğleden sonra espresso ya da capuccino içmek keyif almak ve Roma' yı yaşamak lazım.
Dönmeden Roma dondurması yemelisiniz tabii ki.
İspanyol Merdivenleri’ ne geldiğinizde faytonlar ile bir gezinti yapmalısınız.








Vatikan Müzeleri Papa Julius II (1503-1513) tarafından toplanan bir grup heykellerin bugün ''Cortile Ottagon'' müze kompleksi içinde yerleştirilmesiyle oluşmuş uygarlık tarihinin en gözde komplekslerinden. Müzeyi gezerken tarih dizinine göre gezmek en doğrusu ''Klasik eserler koleksiyonu, Epigrafi koleksiyonu, Mısır Antik Müzesi, Lateran Profone Müzesi,
Goblen halı galerisi, Haritalar galerisi, Sobieski Odası  Sistine Şapeli, Etnograf bölümü,
Etrüsk müzesi, modern ve çağdaş dini sanat koleksiyonu bölümlerini sırasıyla gezmelisiniz. Sistine Şapeli 1473 yılında inşa edilip adını Papa Sixtus IV’den almış, şapelde ünlü ressamlar çalışmış fakat tavanda çatlaklar oluşmaya başlayınca ünlü ressam Michelangelo' dan 1505 yılında tavan resimleri için yardım istenmiş 520 metrekarelik alanı Michelangelo 4 yılda bitirmiş hem de tek başına. İnanılmaz rüya gibi gerçekten gezerken o büyüyü hissediyorsunuz.
Michelangelo Kıyamet Günü’nün tasvir edilmesi, Meryem’in Göğe Yükselişi, İsa’nın Vaftizi

ve Musa’nın Hükmü’ nün anlatıldığı fresklerle tamamlamış ve Rönesansın en önemli eserlerinden Kıyamet Günü ortaya çıkmış.



















































Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HOLLANDA'DA TÜRK RESTORANLARI

COMO GÖLÜ ve KÖYLERİ

YUNANİSTAN - RODOS ADASI